Hocası Vâkıdî’ye (ö. 207/823) olan uzun süreli mülazemeti dolayısıyla “Kâtibü’l-Vâkıdî” diye bilinen İbn Sa‘d (ö. 230/845) siyer, hadis ve nesep ilimlerinde önemli bir birikime sahipti. O, İslâm ilim geleneğinde tabakât türünün en eski örneklerinden biri olan Kitâbü’t-Tabakâti’l-kebîr’in müellifidir. Kitabın ilk kısmı Hz. Peygamber’in (s.a.s.) siyerini ele almaktadır. Diğer bölümler sahâbeden başlayarak İbn Sa‘d’ın vefat tarihine kadar yaşamış olan ilim erbabının biyografilerini içermektedir. Müellif, nesep ilmine olan hâkimiyetini kitabına yansıtmış; özellikle verdiği uzun listeler bu hususu desteklemektedir. İbn Sa‘d, muhaddis olması sebebiyle kitabındaki rivayetleri isnadlı bir şekilde vermiştir. Bunun yanında sayısı çok olmamakla birlikte cerh-tadile dair görüşlerini de zikretmiştir. Dolayısıyla İbn Sa‘d’ın eseri sadece bir siyer-tabakât kitabı değil; hadis, nesep, tefsir ve fıkıh ilimlerine dair önemli bilgiler içeren kıymetli bir teliftir. İbn Sa‘d’ın eserinin bir diğer özelliği, ele aldığı dönemin sosyal ve toplumsal yapısına dair de önemli bilgiler içermesidir. Bu durum tabakât, ricâl veya tarih kitabı denilen ve râvilerin biyografilerine tahsis edilmiş eserlerin yazıldıkları dönemin yapısını anlamak için çok önemli kaynaklar olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle isnadın satır aralarına serpiştirilmiş olan bilgilerin tahlil edilerek bağlamına yerleştirilmesi İslâmî ilimler tarihini anlamak açısından önemli bir boşluğu dolduracaktır. Dolayısıyla başta çalışmamızın konusu olan İbn Sa‘d’ın Kitâbü’t-Tabakâti’l-kebîr adlı eseri olmak üzere diğer eserlerin bu açıdan ele alınması önem arz etmektedir.