D'İSRAELI: Abdülhamid ne sefîh, ne müstebid, ne mutaassıp, ne de müfsid bir adam değil, âdil ve memleketini seven bir hükümdardı.
HUNTINGTON: Bosfor'da oturan ihtiyar tilki, dünya çapında bir siyasî idi.
İNGİLİZ SEFÎRİ O'CONNOR: Avrupa'da barışı koruyan adamdır. LAMOUCHE: Hodbin olmakla beraber zekî, kurnaz ve gâyet çalışkandı.
JOAN HASLIP: O asla câni ve zâlim değildi; târih bir gün onun, dâima milletinin saâdeti için çalıştığını yazacaktır.
İNGİLİZ SEFÎRİ LAYARD: Çok sevimli, iyi niyetli, doğru sözlü, nâzik ve insanî duygularla mücehhez, tebaasının hayrı için elinden gelen her şeyi zevkle yapmaya hazır bir kimse olarak görünüyordu.
FRANSIZ ELÇİSİ BOMPARD: Sultan Abdülhamid Han, kendisiyle oynanılır bir padişah değildir. Zamanında Avrupa'da onun kadar dış siyasete aşina bir diplomat yoktu. Büyük feraset sahibi bir diplomat olduğundan, politika işlerini tehlikeli yerlerden geçmeyerek idare ederdi.
LORD FICHER: Üç sene süren Akdeniz Filosu amiralliğim esnasında iki şahsiyete tesadüf etmiştim: Sultan II. Abdülhamid ve Papa XIII. Leon... Şahsen II. Abdülhamid'e karşı derin bir hürmetim vardır. Hâlbuki bizim sefîrimiz, benim görüşüme katılmıyordu. Bu gibi işleri kavranmış olanlar, Abdülhamid'in bütün Avrupa'nın en usta ve hızlı düşünen diplomatlarından olduğuna hükmetmekte gecikmez.
Bu kitap onun 34 yıla yaklaşan hükümdarlığının tenkitli tarihidir.