1387 yılının Tir ayında, özgürlüğe kavuşmuş savaş esirlerinin mesajı kurumunun kültür ve araştırma müessesesi başkanlığınca ortak çalışma daveti aldığımda, nasıl hüzünlü ve sonsuz bir dünyaya adım attığımdan haberim yoktu. Gün geçtikçe, benim için bir kapı açılıyordu...
Bir yıl sonra, 1388 yılı yazının ilk günlerinden birinde, bir öğlen vakti, çok değerli savaş esiri Mehdi Tahaniyan ile müessesenin ofisinde ses kaydı yapmaya başlamıştık. Onun yıllar önce Irakta bulunan bir İranlı esir kampında, Hindistanlı bir hanım gazetecinin röportaj isteğini hicabı olmadığı için reddeden kişi olduğunu biliyordum.
İçimden bana böyle bir fırsat nasip ettiği için, Allaha teşekkür ederek ve yine ona tevekkül ederek çalışmama şöyle başladım:
... Bismillahirrahmanirrahim. Bugün, 7 Tir 1388. Sayın Mehdi Tahaniyan ile yaptığımız ilk oturum...
o gün, üç yıl sonra şöyle diyebileceğimi hayal dahi edemezdim:
... Bismillahirrahmanirrahim. Bugün, 26 Ordubeheşt 1391, günlerden salı. Sayın Mehdi Tahaniyan ile yüz altmış üçüncü oturum...
Allah'ın lütfu ile, defalarca tekrar okuma ve tekrar yazma ile metindeki tüm eksiklikler giderildi ve tashihler yapıldı, netice itibariyle imamın küçük askeri siz aziz muhatabımıza sunulmaya hazır hale geldi. imamın küçük askeri kitabı Mehdi Tahaniya'ya sorulan 38000 soruya verilen cevaplardan ve 350 saat süren röportajlardan meydana gelmiştir. O sorulan tüm sorulara yorulmadan cevaplar vermiş ve bu uzun yolun aşılmasında bana eşlik etmiştir.
Bir çok İslam düşmanların namlularını biricik islam inkılabımıza yöneltildiği asrımızda, bu eserin kültürel bir füze gibi olmasını ve kutsal islam cumhuriyeti nizamının hedeflerine ulaşmasında bir adım olmasını ümit ediyorum...
Fatıma Dustkami