Bu sözlükte dil olarak mana-yı mefhum şudur dendiğinde
anlaşılması istenen anlam anlamına olmak üzere anlam
önde tutulmuştur; veya en azından tutulmaya çalışılmıştır.
Anlam bir başka entityye feda edilmemiştir. Aksi vakidir. Bu
sözlüğün dili, veya bu sözlükte kullanılan dil tuz değirmeni
gibi çatır-çutur veya takır-tukur olmakla eleştirilebilir. Orta bir
dil kullanılamadığı, cümlelerin bazen uzun bazen kısa olduğu
söylenebilir.
Hiç şüphesiz bir felsefe sözlüğü yazmaya kalkışmak o dilde
bulunan ve elan kullanılan sözcüklerın already sahip
olduğu anlam yüklerini değiştirmek değildir. Zaten, yani asıl
anlamında zaten ile, özsel anlamında, buna imkân da yoktur.
Gelmiş geçmiş türün en iyi örneği filozof Aristoteles'in bile
felsefeye toplam olarak 27 kavram kattığı dikkate alınacak
olursa bir dili değiştirmenin possibilitysi kendiliğinden ikna
edici bir şekilde ayan-beyan ortaya çıkar, görünür.
Sözlük hiçbir zaman tamam olmaz. Dolayısıyla rahatlıkla
diyebiliriz ki abide sözlükler varsa da mükemmel sözlük
yoktur..