Kur’ân-ı Kerîm ve yetim olarak dünyaya gelen İslâm Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.), yetimin hak ve hukukunun korunması hususunda insanlığın vicdanına seslenerek önleyici, teşvik edici emir ve yasakları beyan etmişlerdir.
İçinde yaşadığımız bu asırda, nüfusun hızla arttığı, süper güç kabul edilen büyük devletlerin bütçelerinin aslan payını silaha yatırdıkları, bu silahları denemek için üçüncü dünya ülkelerinde sürekli iç kargaşa ve savaş alanlarını üretmektedirler.
Savaşlar beraberinde yıkım, ölüm, enkaz ve mağduriyetler meydana getirmekle birlikte, bu savaşlarda en fazla zarar görüp mağdur olanlar ise; hiç şüphesiz geride yetim kalan çocuklardır. Gelişen teknoloji, sanayi beraberinde rahat ve konforlu hayat getirmekle birlikte, gün geçtikçe fabrikalarda meydana gelen iş kazaları, trafik kazaları vb. kazalar sonucunda sayıları azımsanmayacak derecede geride yetimler bırakmaktadır.
Dünyamız, insan faaliyetleri yüzünden gün geçtikçe daha fazla zarar görmesi tüm canlıların yaşamı için ciddi tehditler oluşturmaktadır. Bir tarafatan insan faktörüyle kirletilen dünyamız, diğer taraftan doğal afetlerin meydana geldiği bir alana dönüşmesi neticesinde geride çok sayıda yetimlerin kalmasına sebep olmaktadır. Yeryüzünde günden güne artan yetim sayıları, büyük problemlerle karşılaşmakta, devletler ve insanlık gerekli tedbiri ve önlemi almakta yetersiz kalmaktadır