Kavram ve ıstılahların insan hayatında önemli bir yeri vardır. İnsanların fikirsel ve inançsal boyutta birbirleriyle anlaşabilmelerinin kapısıdır kavramlar. Düşüncelerimizin ve dünya görüşümüzün kalıba dökülmüş ifadeleridir. Onlarla konuşur onlarla anlaşırız. Kavramları anlamak ve onları yerli yerinde kullanmak insandaki iç dengenin korunmasını sağlar. Onlar üzerinde ortak anlayışa ulaşmak, kişiler ve toplumlar arasındaki barışı çoğaltır, zenginleştirir. Kavram kargaşası zihinsel ve toplumsal gevşemelere ve çalkantılara yol açar. Kavram kargaşası eğer dini tanımada, onu anlamada ve ifade etmede olursa sıkıntının boyutları daha da büyük olur. Allah'ın dinini yanlış anlamak, eksik tanımak onu eksik yaşamaya sebep olur. Bunun da zararları sayılamayacak kadar çoktur. Bu kavramlar hele birde dinin temel ve esasıyla ilgili ise o zaman bunun meydana getireceği zarar daha da fazla olacaktır. Bu gün yaşadığımız topraklar üzerinde İslam'a vurulan en büyük darbe nedir? diye bir sora sorulsa buna hiç duraksamadan; Kavramlara farklı manalar yüklenerek insanları uyutmaktır. diye cevap verebiliriz. Gerçektende bugün insanlar dinlerinin temeli olan kavramlardan habersizdirler. Öyle hale gelmiştir ki, sayesinde dine girdikleri La ilahe illallah kavramım bile daha tanımamakta, bu kelimenin kendilerinden ne istediğini, neleri kabul neleri reddetmeleri gerektiğini bilmektedirler. İlah denilince sadece yaratıcı manasını anlamakta, Rab kavramına var eden zat anlamı yüklemekte, İslamı da sadece abdest ve namazdan müteşekkil bir din olarak değerlendirmektedirler. Bu sorun İslam'ın diğer temel kavramları için de geçerlidir. Örneğin Veli denilince hava da uçan, denizde yürüyen ve kendisinden olağanüstü şeylerin sadır olduğu zat, Küfür denilince yalnızca Allah'ı inkar etmek akla gelmektedir.