Bir varmış bir yokmuş. Bir padişahın üç kızı varmış. Bu üç kızın üçü de birbirinden güzelmiş. Onlarla evlenmek için memleketin bütün delikanlıları yarış içindeymiş. Padişah babayla sultan ana, kızlarını kimlerle evlendireceklerine bir türlü karar veremiyorlarmış Sonunda kızları için bir altın top yaptırmaya karar vermişler. Her kız kendi topunu sarayın balkonundan atacak top kime isabet ederse onunla evlenecekmiş. Böylece herkes kendi kısmetini kendi belirleyecekmiş
İlk önce topunu büyük kız atmış. Top yuvarlanmış yuvarlanmış, hiç kimseye dokunmadan küçük eski bir kulübenin önünde durmuş. Büyük kızla evlenmek isteyen bütün delikanlılar çok üzülmüş. Ertesi gün, büyük kızı hazırlamışlar, bir güzel süslemişler, getirip kulübenin önüne bırakmışlar
Kız çaresiz içeri girmiş. Heyecandan kalbi küt küt atıyormuş. Burada neyle karşılaşacağını çok merak ediyormuş. Etrafına bakınırken kulübenin arkasında bir kapı daha görmüş. Gidip kapıyı açmış. Bir de ne görsün? Kocaman bir saray!
- Demek, demiş; altın topun bunun için buraya yuvarlandı. Ben bu sarayın hanımı olacağım!
Tam bu esnada kara bir kedi çıkagelmiş. Kızın eteklerine sürtünmüş. Yakut yeşili gözleriyle ışıl ışıl kıza bakmış. Tatlı tatlı miyavlamış:
- Miyavvv...
Kız kediden hiç hoşlanmamış,
- Pist!... Git buradan, diyerek kediyi kovmuş
Sonra ne olmuş dersiniz büyük kız o sarayın sultanı olabilmiş mi? Ya diğer kardeşleri, onlar da kısmetlerini bulabilmişler mi?
Anadolu Masallarını 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de iyilik yapanın karşısında iyilik, kötülük yapanınsa kötülük bulacağını öğrenecekler.