Sarıkamış Harekatı, son yüz yıllık tarihimizin en az bilinen ve en dramatik olayıdır.
Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa, uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür uygulamış ve savaşta olup bitenler uzun yıllar sonra öğrenilebilmiştir.
Aylardan Aralıktı. Ama sanki gökyüzünün kapısı sonuna kadar açılmıştı. Günlerdir soluksuz yağan kar, Allahüekber Dağlarını bir kefen gibi bembeyaz sarmıştı.
Öyle ki artık her şey kendine ait şeklini yitirmiş, durmadan, dinlenmeden, âdeta insanın içine içine yağan kara benzemişti.
Yer beyazdı... Gök beyazdı... Gece beyaz... Gün beyazdı...
Sarıkamış, sanki biraz sonra bu beyazın ağırlığıyla uykuya dalacak ve sonsuza kadar uyanmayacaktı. Artık umut gerçeğe perde olmuştu. Vatan sevgisinin alev alev yandığı yürüklerde kendini en soğuk sularla yıkayan umut, bembeyaz karın gözlerde bıraktığı siyah noktaları siliyordu.
Karın üzerine çadırların kurulmasının ne önemi vardı?.. Vatan kurtulacaksa, karda yatılmış, kar yenilmiş kar içilmiş ne olacaktı?..