Bu kitapta, yer yer Türkçenin sorunlarından bazılarına temas edilmekle birlikte, esas olarak Türkçeleşmiş Arapça ve Farsça kelimelerin dilimizdeki yeri ve nüans incelikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca eşanlamlı, yakın anlamlı kelimelerimizle deyimlerimizin önemi vurgulanmıştır. Dilimize yerleşmiş eski kelimelerle, tutunmaya çalışan yeni kelimelerin yan yana kavgasız yaşamalarının, barışa, hoşgörüye gönül vermemizle; estetiğimize, değerlerimize sahip çıkmamızla mümkün olabileceği açıkça belirtilmiştir.
Kitabın, diyaloglardan, mektuplaşmalardan meydana getirilmesi, konuyla ilgili bir hikâye, bir de tiyatro oyunu ile zenginleştirilmesi, ona, yapı ve kompozisyon bakımından, diğer benzeri kitaplardan çok farklı bir konum kazandırmıştır.