"Hoşça bak zâtına, kim zübde-i âlemsin sen
Merdûm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen."
-Şeyh Galib
Kendine İyi Bak, Şeyh Galib´in meşhur beyitiyle açılıyor. Kendine iyi bak, çünkü âlemin özüsün sen/Kâinatın gözbebeği olan insanoğlusun sen. Kemal Sayar, yine her zamanki hoş üslubuyla, bizleri kâinatta ve içimizde saklı duran, kaybettiğimizi sandığımız ama aslında hâlâ orada olan güzelliği yeniden fark etmeye davet eden bir kitapla çıkıyor okurların karşısına.
Dünyanın farklı farklı yerlerinde, örneğin Kanada´da, Kırım´da, Asya´da, yaptığı uzun tren yolculukları esnasında; ya da kendi çocukluğundan gelen hatıralarda, yaşadığı veya şahit olduğu anlarda gizlenmiş hakikat izlerini dile getiriyor. Bir bakıma an´ın fotoğraflarından oluşan yazılar, kendimizi, varlığı, hakikati yeniden düşünme çağrısı niteliğinde. Bir hekim olmasının sunduğu tecrübe ve gözlemlerle, tıp dünyasına içerden bakmayı da başarabilen yazar, hastalık, özellikle ruh sağlığı konularını hikmet aynasında değerlendiren bir bakış açısı sunuyor. Sağlık hakkını ele alan yazılar, tıbbın ıstırabını ve ıstırabın tıbbını deşifre eder nitelikte.
"Şöyle bir bakın etrafınıza: İnsan ilişkilerinde bir kirlenme, ruh dünyamıza sinmiş bir çirkinleşme yok mu? Hayatın pek çok alanında, güzelliğin izini sürmek dururken, çirkinliğe mağlup olmuyor muyuz? Dikkatlerimizi güzel olanı seçip ayıklamak yerine çirkin olanı teşhire yöneltmiyor muyuz? Çirkinliği konuşmaya ve yaşamaya ayırdığımız saatler arasında, güzellikle dolu anların bir hükmü, sahiciliği ve heyecanı kaldı mı?"
"İnanmak güzelliği görmeyi, güzellikle hemhal olmayı mümkün kılmıyorsa, ortada önemli bir sorun var demektir. İnandığını söyleyen insanlar hâlâ ´Tanrı´nın sözlerini işitme kıtlığı´ çekiyorlarsa, bu sorunu iyi teşhis etmek gerekir."
"Aslolan güzelliktir ve kâinatı temaşa eden kişi şerrin hayra, çirkinliğin de güzelliğe inkılâp edebileceğini fark eder. Ki insana verilen görev, bozulmuş olanı onarmak, yıkılmış olanı yerine koymaktır."
...
İşte bunun için, insanın ´kendine iyi bak´ması gerekiyor