Beyazıt Meydanı'na saçılmış arpa daneleriyim
Bağdat'tan kovulmuş kumrularınla gel
Yuvasız kalmış serçelerinle Şam'dan
Gelinliklerden beyazca güvercinlerinle
Gel ölgün varlığımı manasına kavuştur
Onar tarumar ümidimi merhametinle
Beyazıt Meydanı'na saçılmış atlas parçalarıyım
Üzerime doğru yürü ortasında meydanın
Kulağıma bir şey söyle sesini duymayayım
Dudaklarının birbirine çarpışındaki infilakı tek
Öyle bir şey ki milat olsun savruk ömrüme
İsa'yı var eden kelime gibi
Ölüleri dirilten kelime gibi
Üzerime doğru yürü ve ruhundan üfle öldür beni