Bu kitap; Osmanlı bakiyesi, din ve dünya ilimlerine
vâkıf bilge bir zat olan General Hacı Hafız
Abdurrahman (Aygün) Beyefendi (1878/9-1943)nin
kaleme aldığı, bizzat müellif hattıyla tek nüsha hâlinde
muhafaza altında bulunan ve 1337/1921 tarihini taşıyan
el-Musâhabâtül-Felekiyye fi l-İşârâtil-Kurâniyye adlı el
yazması eser üzerinde yapılan bir incelemedir.
Yazar, sağlığında matbu hâle getiremediği, dolayısıyla
yayınlayamadığı bu eserinde; -günümüz insanının da
çok merak ettiği- tabiat hâdiselerini, yani göklerde ve
yerde meydana gelen doğal olayları konu edinen Kuran
âyetlerini Astronomi, Jeoloji, Kozmoloji ve biraz da
Astrolojinin verileriyle karşılaştırmakta, bağdaştırmakta
ve bu suretle bir nevi kevnî âyetler tefsiri yaparak
Kurân-ı Kerîmin ilmî icazını ortaya koymaya çalışmaktadır. Bu yolla din-bilim çatışmasının
önüne geçmeyi amaçlayan müellif, eski nesille yeni nesil veya dindar kesimle dine mesafeli
duran kesim arasındaki fi kir ayrılığı uçurumunu ortadan kaldırmayı; sonuçta bu iki kitleyi
barıştırmayı ve uzlaştırmayı hedefl emektedir. Bunu yaparken onun, dini bütün ciddî bir bilim
adamı hüviyeti ve hassâsiyetiyle davrandığını özellikle belirtmeliyiz. Örneğin; modern çağda
bir hayli ilgi duyulmanın ötesinde -popüler kültürün etkisiyle- peşinden gidilen bir mevzuda
o, şunu söylemektedir: Yıldızlarla, burçlarla insanlığın kaderi arasında hiçbir münasebet
bulunmamaktadır.
Orijinali üç cilt hâlinde ve toplamda yaklaşık 1400 varak/sayfa tutarındaki oldukça hacimli ama
bu zamana değin hem dinî ilimler, hem de pozitif bilimler alanında varlığı dahi bilinmeyen çok
değerli bir eserden insanları haberdar kıldığımız için kıvanç duyuyoruz. Ayrıca tanıtımını ve
tahlilini yapmaya gayret ettiğimiz bu kitabı, sözü edilen sahaya ilgi gösteren kişilerin istifadesine
sunmaktan dolayı da son derece bahtiyar olduğumuzu okuyucularla paylaşmak istiyoruz.