Bütün Haklar İlahîdir, Tanrısaldır. Âlemin esasını teşkil eden haklar, Allah tarafından tespit ve tayin edilmiştir. İnsanlar hak namına hiçbir şey ihdas edemezler (yaratamazlar). Bu alanda yaptıkları tek şey, güçlerinin yettiği kadarıyla, bu hakları sahiplerine vermeye çalışmaktan ibarettir. Onu da adalet anlayışıyla yaparlar. Çok kere de hak dağıtmaya çalışanlar, haksızlık yaparlar. Kanunları yaparken objektif olamazlar. Kendi haksız kazançlarını önde tutarlar. Tarafsız olan, adil-i mutlak olan Allah Teâlâ ise, asla haksızlık yapmaz. Bu sebeple adaleti sağlayıp hak sahiplerine haklarını vermek için onun emir ve kurallarına uymak gerekir. Aksi halde hiçbir suretle haksızlıkların önüne geçilemez. “Hâlık’ın nâ-mütenâhî adı var, en başı “Hakk” Kul için ne büyük şey, hakkı tutup kaldırmak.”