Kur’ân’ın İ’câzı Düşüncesi kitabının konusu, hicri birinci asırdan on beşinci asra kadar İ’câzu’l-Kur’ân ilmi hakkında telif edilen eserler, müellifleri, ekolleri ile dile getirdikleri görüşlerdir. Kur’ân ilimlerinin tamamı İ’câzu’l-Kur’ân’a dayanmaktadır. İ’câzu’l- Kur’ân’ın hedef ve gayesi, Kur’ân’ın Allah kelamı olduğunu ispattır. İ’câzu’l-Kur’ân ilmi, Kur’ân’ın Hz. Peygamber’e nâzil olmaya başlamasıyla (bi’set) doğmuştur. Kur’ân’ın başka kimsenin değil, Allah’ın kelamı olduğunu dile getirip aksi iddiaları reddeden âyetler, Mekke döneminin ilk yıllarından Medine döneminin sonuna kadar nâzil olan sûrelerde varit olmak suretiyle yirmi üç yıllık nüzul sürecinin tümüne yayılmıştır. Bu meselenin, güncelliğinden hiçbir şey yitirmeden günümüze kadar devam ettiği ve kıyamete kadar devam edeceği anlaşılmaktadır. el-Kâdî el-Bâkıllânî (ö. 403/1013), yaşadığı dönemde Kur’ân’ın İ’câzı’na karşı olan bir akımı reddetmek ve muasırı âlimlerin bu konudaki pasif tutumlarına set çekmek üzere meşhur kitabı İ’câzu’l- Kur’ân’ı telif etmiştir. Bu eser, İ’câz düşüncesi tarihinde önemli bir yere sahip hatta bu asra kadar İ’câz konusunda yazılan en iyi kitap kabul edilmektedir. el-Bâkıllânî’nin, asrındaki insanların dini duygularının yanı sıra Kur’ân’ın İ’câzı düşüncesinin zayıflaması tehlikesine dikkat çektiği görülmektedir. On bir asır önce duyulan bu endişelerin daha fazlasının günümüz için de söz konusu olduğunda şüphe yoktur.