Tarihin belirli bir döneminde ve zaman aralığında Hz. Muhammed (s.a.v.) vasıtasıyla insanlığın idrak
dünyasına sunulan Kur’an, en temelde insanı içinde var olduğu gerçekliği kavramaya ve bu gerçekliğe
göre davranmaya sevk eden bir hidayet rehberidir. Bu bakımdan Kur’an’da zikredilen çeşitli varlık
türlerine ve alanlarına yönelik haberler, insanın hidayet yolculuğunun en etkili ve yoğun araçlarını
teşkil etmektedir. Öte yandan tarihten günümüze Kur’an haberleri, çeşitli disiplinler bağlamında farklı
yönleriyle ve boyutlarıyla inceleme konusu edilmiştir. Bu noktada Kur’an haberlerinin insanın hidayeti
açısından anlam ve işlevinin ortaya çıkarılması yönünde bütünlükçü bir okumanın geliştirilemediği
görülmektedir. Buna karşılık Kur’an dilinin en karakteristik özelliklerinden biri olan haber ve inşâ
ayrımının Kur’an’daki haberlerin kategorik düzeyde anlam ve işlevinin ortaya çıkarılmasında bütüncül
bir yöntem sunduğu söylenebilir. Dolayısıyla bu araştırmada klasik dilbilimdeki haber ve inşâ
ayrımından hareketle Kur’an haberlerinin nasıl bir dil ve üslup çerçevesinde muhataba sunulduğu ve
bu haberlerin inşâî boyutta muhataplarda nasıl bir değişim ve dönüşüm meydana getirdiği konusu
incelenmektedir. Bu doğrultuda üç bölümden teşekkül eden çalışmanın birinci bölümünde, genel bir
çerçeve oluşturması açısından haber ve inşâ kavramlarının fikirsel temeline ve tarihsel sürecine, İslam
ilim geleneğinde nasıl tanımlandığına, hangi konularla ve disiplinlerle ilişkili olarak ele alındığına yer
verilmiştir. İkinci bölüm klasik dilbilim ekseninde haber ve inşâ ayrımının genel hatlarıyla edebî
kullanımlarına ve ifade özelliklerinin tespitine ayrılmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise Kur’an’da
zikredilen Allah, ruhanî varlıklar ve ahiret gibi gaybla alakalı; yaratılış, kıssalar ve nüzul ortamı gibi
şehadet alanıyla ilgili örnek haberler, önceki bölümlerde ortaya konulan yönteme bağlı kalınarak
anlaşılmaya çalışılmıştır. Neticede Kur’an’da farklı varlık türlerine ve alanlarına yönelik aktarılan her
bir haber -bildirim görünümünde olsa da- kavrayış ve davranış açısından insanı değiştiren, dönüştüren
ve etkileyen bir anlam boyutuna sahip olması bakımından inşâ kapsamında olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.