1984 yılında ani bir gece baskınıyla halkımızın gündemine girdi PKK. O gecenin dehşetini iliklerinde hissedenler, bin yıldır bölgede yaşayan Kürt halkının başına gelen en büyük felaketin ilk kurbanları olduklarını bilmiyorlardı. Kürtlerin haklarını savunmak iddiasıyla ortaya çıkan bu örgüt, 33 yıldır bölge insanına acı üstüne acı yaşattı. Çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden halkı katletti; gençleri kandırarak dağlara çıkardı; evleri, okulları, camileri, hastaneleri yaktı; bölgenin kalkınması için yapılan yatırımları engelledi, kısacası bir halkın geleceğine ipotek koydu ve devletin çözüm çabalarını hiçe sayarak gerçek yüzünü tekrar tekrar gösterdi.
Çözüm Süreci esnasında Ağrı Valiliği görevinde bulunan, terör örgütüne karşı ciddi tedbirler alırken bölge insanıyla kurduğu samimi ilişki ile gönülleri kazanan Musa Işın birinci elden gözlemleriyle bu çetrefil meselenin kodlarını çözüyor ve çıkışın nerede olabileceğini anlatıyor.
"Bu kitabı okuduğunuzda PKK'nın Kürtleri temsil etmediğini; aksine, en büyük kötülükleri Kürtlere yaptığını göreceksiniz. PKK terör örgütünün, bırakın Kürtleri temsil etmeyi, Kürtlerin hasmı olduğunu göreceksiniz. Çünkü PKK, Kürtlerin inançlarını, ailelerini, çocuklarını, canlarını ve mallarını hedef almaktadır. Kürtlerin dokunulmaz gördüğü bütün kutsal değerlerine düşmanca davranmakta, onları tahrip etmeye çalışmaktadır.
Sizin içinizden biri ve bölgede 9 yıl kaymakamlık ve valilik yapmış bir idareci olarak Kürt kardeşlerime diyorum ki: "Sizler maddi ve manevi mefahiri, hasletleri yüksek bir halksınız. Siz terörle birlikte anılmayı hak etmiyorsunuz. PKK gölgesini, üzerinizden atmak hususunda en büyük gayret size düşmektedir. Çünkü bunu ancak siz başarabilirsiniz. PKK'nın geleceğinizi çalmasına, mefahirlerinizi kirletmesine, sizi rehin almasına izin vermemelisiniz."