Kırâatler, Kur’ân-ı Kerîm’in doğru bir şekilde yorumlanabilmesi ve ihtiva ettiği hüküm ve hikmetlerin anlaşılabilmesi hususunda hayati öneme sahiptir. Bir kırâat vechiyle anlamlarının tamamı çıkmayan âyetin, farklı kırâatler neticesinde ortaya çıkması, kırâat ilminin değerini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Kırâatler, İslâmî ilimler içerisinde başta tefsir olmak üzere, fıkıh, kelâm ve Arap diliyle yakın ilişki içerisindedir. Müfessirlerin ekseriyeti, kırâatlerin, Kur’ân âyetlerine farklı perspektif ve anlam yönünden zenginlik kattıklarından, âyetleri yorumlama esnasında veyahut müstakil başlıklar altında onları incelemeye tabi tutmuştur. Fakihler ve kelâmcılar da değişik kırâatler sonucunda birbirinden farklı hükümlere ulaşma imkânına kavuşmuştur. Ayrıca Arap dili ve edebiyatının sistemleşmesinde kırâat ilminin etkisi yadsınamaz. Bundan dolayı nahiv âlimleri çok erken dönemden itibaren kırâat