Th e Sacred Canopynin (Kutsal Şemsiyenin) dikkatsiz okuyucular üzerinde muhtemel etkisinden rahatsız olan Berger bu yüzden kitabın öne sürdüğü görüşlerin birtakım olası teolojik çağrışımlarını ele alan bir ek bölüm yazmış.Bu çıkış yolu da onu tatmin etmemiş ve elinizdeki kitap bu tatminsizliğin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Bu kitabı Berger şu şekilde takdim eder: Bu kitapta modern dünyada dinin durumu hakkındaki kısa süre önceki eserlerimde yapmış olduğum müteaddit öneriyi tekrar ettikten sonra iki hususu açıklamaya çalıştım.Öncelikle, sosyal bilimlerin aklî araçlarının nasıl dinin inanılabilirliğinin büyük oranda yitirilmesine iştirak ettiğini ve dünyada tabiatüstü görüşlerin inanılmazlığına /güvenilmezliğine yol açabildiğini ve insanlara bu düşünceleri yaydığını gördükten sonra ben bu projeyi göreceleştiricileri göreceleştirmek diye adlandırıyorum. İkinci olarak, sıradan insanın tecrübesi ile başlayarak teoloji yapma yaklaşımı özellikle sıradanlığın ötesinde bir gerçekliğe uzanan bu deneyimin unsurları ile yaklaşım hakkında çok kaba bir taslak çizmek istedim. Ben bu yaklaşımı tümevarımcı diye adlandırdım ve aşkınlığın alametleri olduğu düşünülebilen bir dizi tecrübî yapıları gösterdim. Demek istiyorum ki, burada Avrupalıların felsefi antropoloji dedikleri şeyde ve Friedric Schleiermachere kadar götürülebilecek olan Liberal Protestanlığın geniş geleneğinde kökleşen teolojik bir programın temellerinin bulunabileceğini önerdim.
Antropolojik ve sosyal bir teolojinin imkânlarının geliştirildiği bu kitapta din felsefesindeki Tanrının varlığının delillerinden olan dini tecrübe deliline benzeyen sıradan insanın gündelik yaşamındaki aşkınlığın alametleri olandelillerin geliştirilmiş olması kitaba bir özgünlük katmaktadır.