"Tanrı" kavramı bütün dinlerin en merkezi kavramını teşkil etmektedir. Birkaç istisnası dışında genel olarak bütün dinlerde bir Tanrı anlayışı vardır. Bu Tanrı anlayışları dinin metinleri, kutsal kitapları tarafından tanımlanan ve içeriklendirilen teolojiler çerçevesinde ortaya konulur ve hatta formüle edilir. Fakat bir din toplumla buluştuğu andan itibaren din ve dini unsurların toplumda anlaşılma biçimleri farklılaşır ve farklı yorumlar ortaya çıkmaya başlar. Hz. Peygamber'in (SAV) irtihalinden sonra, gelişen sosyal olaylar muvacehesinde dinin yeni yorumları ve ana gruptan ayrılmalar baş göstermiştir. Nitekim erken siyasi ihtilaflardan Haricilik gibi bir yorum tarihteki yerini almıştır.
Tarihsel süreç ilerledikçe din içinde mahiyeti farklı gruplaşmaların olması kaçınılmazdır. Cemaat, tarikat kadar mezhep de bu gruplaşma tiplerinin başında gelmektedir. Mezhepler ana dini yapının içinden çıkmış dini sistematik biçimde yeni bir yorumlama tarzı olarak birçok dinde kendisini göstermiştir. Nitekim İslam geleneğinde itikadi ve ameli açıdan birçok mezhep bulunmaktadır. Burada bilhassa itikadi mezheplerin birbirlerinden teolojik yorumlar açısından farklılaştığı göz önüne alınırsa, Tanrı tasavvurlarının da farklı olabileceği düşünülmelidir. Nihayetinde İslam'ın paradigmasına bağlı olmakla birlikte, süreç içerisinde farklı sosyal saiklerin etkisiyle mezheplerin Tanrı tasavvurları farklılaşabilmektedir. Nitekim Sünni ve Şia şeklinde iki ekole (blok) bölünen İslam dünyası, bu blokların kendi içinde mezheplerle çeşitlenmesiyle de dikkat çekmektedir. Elinizdeki çalışma İslam'da farklı itikadi mezheplerin Tanrı tasavvurlarını ve bu tasavvurlara etki eden sosyal faktörleri çözümlemek üzere düşünülmüştür. Bu bağlamda ismi "Mezheplerin Tanrısı" ismiyle ete kemiğe bürünmüştür ki, temelde İslam mezheplerinin Tanrı tasavvurlarını analiz etmek hedefindedir.