Yüzyıllık bir hikâye... Bir annenin düşman işgalindeki memleketini korumak için bugün bile
insanın inanamadığı, ölümün öldüremediği büyük cesaretini artık herkes bilecek.
Fedakâr bir kadının kararlılığını gözyaşları içinde okurken, asla değerini tartamayacağımız
başka bir kahraman gözümüzde canlanacak.
O, taşıyabileceği en ağır yükün altına girerken düşmana yakalanmamayı planlıyordu. Her gece
yeniden 'bu kez yakalanırım' kaygısıyla yollarını değiştiriyordu. Korkusu yakalanmaktan çok
kendisinden başka kimsenin buralara kadar gelemeyeceğini bilmesinin verdiği vicdani
kaygıydı. Kendisinden sonra kim taşırdı askere ekmeğini.
Gecenin kör karanlığında keçinin zor yürüyebileceği patikalardan geçiyor; geçerken nefessiz