Bu eserde Osmanlı’nın son döneminden dört (M. Sadık Rıfat Paşa, Mustafa Reşid Paşa, Said Halim Paşa ve Filibeli Ahmet Hilmi), Cumhuriyet döneminden de üç düşünür-bilgini (Erol Güngör, Cemil Meriç ve Nurettin Topçu) tercih edilerek modernleşme bağlamında Türk düşüncesi anlaşılmaya çalışılmıştır. Yalnızca bahsi geçen düşünürlere ve düşüncelerine bakıldığında düşünce dünyamızın çok zengin olduğu görülecektir. Türk düşünce tarihinde düşünürlerin kuşatıcı birikimleri sosyal bilimci yönleriyle ele alınarak modernleşmeye-Batılılaşmaya yönelik değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Kitapta bahsi olunan yazar ve düşünürler, kök medeniyet geleneğinden kopmuş olmayıp bu geleneği ciddiye alan ve bu medeniyetten beslenmek gerektiğine vurguda bulunan Türk-İslam düşüncesine katkıda bulunmuş olan şahsiyetlerdir. Bu şahsiyetlerin hem vazifelerinden hem de düşünür-mütefekkir sıfatlarından dolayı yazdıkları önemli olup son yüz elli küsur yılı anlayıp sağlam bir muhasebeden hareketle 21. yüzyılda hem kendimizi hem de Batı’yı doğru anlama çabası içerisinde bulunabiliriz. Her ne kadar 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl, Türk-İslam Düşüncesi için zayıf dönemler olarak görülüp eleştiriye uğrasa da bilakis zengin düşünür-mütefekkir ve düşüncelerine şahitlik yapmıştır. 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başında Babanzade Ahmet Naim, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Mehmet Akif Ersoy; 1940’lı yıllar sonrası Seyyid Ahmet Arvasi, Necip Fazıl Kısakürek, Yahya Kemal Beyatlı, Semiha Ayverdi, Peyami Safa, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu ve İsmet Özel gibi Türk-İslam Düşüncesine katkıda bulunan fikir adamları ve çalışmaları da modernleşme bağlamında ele alınmalıdır. Hususiyetle 19. ve 20. yüzyıl Türk düşüncesini anlayabilirsek 21. yüzyılda siyasal, toplumsal, kültürel ve bilimsel fikriyatımızı daha sağlam temeller üzerine oturtabiliriz. Descartes’ın dediği gibi sağlam kayayı bulabilirsek üzerine sağlam bir yapı (fikir-medeniyet) inşa edebiliriz.