Fransa'nın Paris kentindeki dünyaca ünlü Louvre Müzesi 1190 yılında bir kale olarak inşa edilmeye başlandı. On dördüncü yüzyılda V. Charles bu kaleyi bir şatoya çevirdi ve Güneş Kral olarak da bilinen XIV. Louis 1660 ve 1682 yılları arasında burayı Avrupa'nın en görkemli sarayına dönüştürdü. Günümüzde bu binanın duvarları içinde 35.000 eşi benzeri bulunmayan sanat eseri sergilenmekte ve bunlar arasında en önemli üçü de şunlar: Mona Lisa, Venus de Milo ve Winged Victory at Samothrace.
Mona Lisa ya da Fransa'daki ismiyle La Jaconde, iklim kontrollü, kurşungeçirmez bir camın ardından ziyaretçilerini karşılıyor. Beş yüzün üstünde yaşı olan Floransalı bir ipek tüccarının karısı olan Lisa des Giocondo'nun resmedildiği bu tablo dünyanın en ünlü kadın portresi. Tablo yirmi bir inçlik genişliğe, otuz inçlik yüksekliğe sahip. Gözlerinin ziyaretçileri takip ettiği, hatta büyülediği söylenir. Birbiri üzerine özenle yerleştirilmiş elleri yumuşak görünür ve gülüşü gizemlidir. Leonardo Da Vinci bu eseri ölümünden birkaç yıl önce 1519 yılında bitirdiği andan itibaren sanat tarihinde başka hiçbir portre üzerine onun kadar çalışma, inceleme yapılmamış, hiçbir eserin onun kadar taklidi çıkarılmamıştır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler işgal ettikleri yerlerde ele geçirdikleri binlerce tablo ve sanat işini yağmalıyorlardı. Kutsal eserlerinin tehlikeye gireceğini fark eden Fransızlar, Alman ordusu daha Paris'e gelmeden önce Mona Lisa'yı paketleyip kaldırdılar. Portre bir saklama noktasından bir başkasına kaçırılıyordu, hatta bir müddet küçük bir kızın odasına asılı kaldı. Sonuç olarak Mona Lisa Fransa'nın Nazi işgalinden sağ salim çıkabilmeyi başardı... Paris'in Özgürlüğüne kadar...