Murabıtlar (1042-1147) Batı’da, Büyük Selçuklular da (1040-1157) Doğu’da aynı dönemde tarih sahnesinde yer almışlardır. Bu devletler, askerî ve siyasi güçleriyle Müslümanları kendi yönetimleri altında birleştirmişler, Müslümanlara yönelik saldırılara karşı durmuşlar ve gayrimüslimlerle mücadele ederek yeni fetihler gerçekleştirmişlerdir. Murâbıtlar Berberi Müslümanlar tarafından Sahrâ’da kurulmuş ve ardından elde ettikleri maddî, manevî ve demografik güçle Mağrib’e hâkim olmuşlardır. Onlar, Büyük Sahrâ, Mağrib ve Endülüs bölgelerini siyasi, ekonomik ve askerî anlamda birleştirilmiştir. Bu birleşmeyle bölgedeki küçük siyasi yapıların bitmez tükenmez çatışmalarına son verilmiştir. Böylece bölge Müslümanları güçlerini birbirlerine karşı kullanmak yerine, Hıristiyan işgalleri yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Endülüs’te Haçlılara karşı birlikte mücadele etmişlerdir. Murâbıtlar aynı zamanda Endülüs’ün kültür, sanat, bilim ve medeniyetiyle Mağrib ve Sahrâ’nın askerî, siyasi ve ekonomik gücü birleştirilmiştir. Murâbıtların yerine geçen Muvahhidler bölgeye ayrı bir hareket ve heyecan getirmişler, onların yerini alan diğer devletler de oluşan gelenekleri sürdürmüşlerdir. Dolayısıyla Sahrâ, Mağrib ve Endülüs’te siyasi, askerî, ekonomik, kültürel alanlarda tarihin akışı apayrı bir şekilde seyretmiştir.
Bu kitapta genel anlamda Murâbıtların kurulduğu coğrafya, devleti oluşturan insan potansiyeli ve gücü, devletin kurulduğu sosyal ve siyasal ortam ele alınmıştır. Bu çerçevede bölgedeki değişim ve dönüşüm gösterilmeye çalışılmış, İslâm tarihinin Batı’daki en önemli devletlerinden biri olan Murâbıtların tanıtılmasına gayret edilmiştir.