İslâm düşünce tarihinde ortaya çıkan her mezhep, benimsediği yöntem doğrultusunda Allah-âlem ilişkisi bağlamındaki konuları irdelemiş ve belli sonuçlara ulaşmıştır. Mezhepler oluştukları kültürel ve ilmî coğrafyanın da etkisiyle zaman zaman karşı karşıya geldikleri gibi bazen uzlaşma hatta yer yer bütünleşme ve özdeşleşmeyi tercih etmişlerdir. Kelâm tarihinde İmâmiyye Şîa’sına mensup kelâmcıların Mutezilî görüşleri içselleştirerek benimsemeleri ve kendi düşünce yapılarına taşımaları bunun bir örneğidir.
Görüşlerini ele aldığımız Şerif el-Murtazâ, Şîa ile Mutezile’nin kesiştiği noktada bulunan bir kelâmcı olarak bahsettiğimiz hususu gerçekleştirmiştir. O, toplum nezdindeki dinî ve siyasî kariyerinin yanında kelâm ilminde hocası olan Kâdî Abdülcebbâr’dan edindiği metot doğrultusunda Şîa kelamını sistemleştirmiştir.