Her romanında yeni bir kişilik işleyen Mahfuz, romanlarında yarattığı karakterlerle o denli bütünleşir ki, okuyucu onların gerçekliğinden en ufak tereddüt duymaz. Roman karakterlerini, romandan çıkarılmasını tasarladığı ana düşüncenin veya mesajın okuyucu tarafından algılanmasını sağlayacak yönde ustaca yönlendirir ve onların varlıklarını okuyucuya, bu çerçevede hissedilmesi gerektiği kadar hissettirir. İnce betimleme gerektiren yerlerde çok usta bir betimlemeci, en küçük detayı gören bir ayrıntı ustasıdır; diyalog gerektiren yerde çok iyi oyun yazarıdır.
Nil Üstünde Gevezelik’te, insanın etrafındaki yaşama karşı varoluşsal yabancılaşması ele alınır ve buradaki yabancılaşma çok merkezi bir yer işgal eder. Başarısızlık hissi, hayal kırıklıkları ve en yakınındakileri kaybetmenin verdiği acılar, Enis Zeki’de herhangi bir kurtuluş ümidi bırakmayacak denli bir çöküntü yaratmış, onun çevresindeki yaşama olan duyarlılığını yok etmiş ve onu çevresine yabancılaştırmıştır.