Mâtürîdî dünyanın en tanınmış âlimlerinden biri olan Ömer Nesefî, adını daha çok yazdığı akaid
risalesi ile duyurmuş olsa da, bu eserinin muhtasarlığından ötürü kelâmla ilgili detaylı görüşlerini
ağırlıklı olarak tefsirinde dile getirmiştir. Bu manada onun et-Teysîr fi’t-tefsîr adlı çalışması önem arz
etmektedir. İlgili ayetler bağlamında yaptığı yorumlar üzerinden pek çok itikadî konuya dair fikirlerini
dile getirirken Kur’an’ın üzerinde en çok durduğu ve en önem verdiği meselelerden biri olan tevhid
konusunda da görüşlerini beyan etmiştir.
Ömer Nesefî, şöhretini akaid risalesine borçlu olsa da bu alanda hakkında yapılmış çalışmalar
istisnaları bir tarafa bırakılacak olursa neredeyse yok gibidir. Bilindiği kadarıyla onun doğrudan bu
sahayı ilgilendiren başka bir telifinin bulunmaması ilgili durumu açıklar bir mahiyet arz etmektedir.
Onun daha çok öne çıkan ilmî kimliği fıkıh ve tefsir üzerine temerküz etmektedir. Buna bağlı olarak da
onunla ilgili çalışmaların özellikle tefsir alanına yoğunlaştığı görülmektedir. Her ne kadar bu çalışmada
da müellifin tefsiri en temel kaynak konumunda bulunsa da burada onun kelâmcı hüviyetini yansıtan
görüşlerine odaklanılmıştır. Bu noktada kelâmın en temel konularının başında gelen tevhid meselesi
onun zihin dünyası üzerinden aktarılmış ve bu sahadaki derinliğinin akaid risalesinden ibaret olmadığı
ortaya konulmuştur.
Yazdığı eserlerle insanlık namına ilme, dini adına İslâm’a, mezhebi itibariyle Mâtürîdî anlayışa büyük
hizmetler etmiş olan Ömer Nesefî, bilginin her üç kaynağının da teyit ettiği tevhidi, farklı veçheleriyle
ortaya koymuş, bu minvalde onun da içerisinde yer aldığı ulûhiyet telakkisini izhar etmiştir. Güçlü
kalemi, veciz ifade biçimi, birbiriyle uyumlu açıklamaları ile konuyu aydınlatmaya çalışmış, bu noktada
geçmiş ilmî birikimi göz ardı etmeden onu farklı yönlerden zenginleştirmeye gayret etmiştir. Bu
aşamada yaptığı katkının değerinin tartışılması mümkün ise de en azından ilmin yayılması hususunda
gösterdiği gayretin tartışmaya açık bir tarafı yoktur. Bu yönüyle onun büyük bir takdiri hak ettiği
kuşkusuzdur.