Onun çölüne gittim.
Konuğum,
Duvardaki kan pıhtısında.
Onun bulduğu damar beni çağırdı
Ve ruhum eski bir kanla yıkandı.
Onun çölüne düştüm, oturdum çadırında.
Eski bir kavmin buluşması ve töreni.
Bir yaban kuş gibi tüneyip kıyıya
Dedi ki bana ölümsün sen
Mutlak
Mutlak olan.
Onun çölünde gece kımıldar
Yılan ve akrep karanlığıyla
Hayat bir zehre gizlenir
Çoğalır sabırla.
O bıraktı beni.
Çöldeki kızıl sularda
Balıklara bakacak
Nefesimi tutarak
Uyuyacağım.
Onun çölünde her gece
Fısıldadım kumlara
Sordum nasıl yaptıklarını çölü
Boğmadan koyun koyuna.