Birinci Dünya Savaşı’nın bütün şiddetiyle devam ettiği bir dönemde, Osmanlı Hariciyesi mensupları tarafından kaleme alınmış olan bu eser; yazılma maksadı, zamanı ve içeriğinin niteliği bağlamında dikkat çekicidir. Tarihte taşıdığı jeopolitik önemini ve konumunu günümüzde de aynı şekilde koruyan Türk Boğazları üzerine böyle bir eserin kaleme alınması hiç şüphesiz büyük önem taşımaktadır. Eser Boğazlar Meselesi’ni etraflı ölçekte ele almakla birlikte, özellikle Rusya ve İngiltere’nin Osmanlı’ya dair siyasi stratejik teşebbüslerini açık biçimde ortaya koymaktadır. Eserin işaret ettiği ve tespit ettiği noktalar; uluslararası siyaset, devletlerarası stratejik yaklaşım ve coğrafya etkeni bağlamında bugün de oldukça önemli ve dikkate değerdir. Günümüzde Türk Boğazlarının stratejik önemini daha net bir biçimde kavrayabilmek; asırlara şâmil askeri, siyasi, diplomatik tecrübelerin doğru biçimde anlaşılabilmesine bağlıdır. Bu eser de söz konusu maksada hizmet eden çalışmaların arasında seçkin bir özelliğe sahip olması bakımından önem arz etmektedir. Eserin günümüze değin ışık tutacak nitelikte olması, asırların birikimine sahip Türk Hariciyesinin köklü kurum kalitesi ve kültürünün de bir yansımasıdır.