19 yüzyıla kadar fazla bir değişime uğramadan gelen ulaşım sistemlerindeki esas dönüşüm
Sanayi Devrimi'nin ardından ortaya çıkar.
Bir yandan okyanuslara dayanıklı ve süratli buharlı gemiler sayesinde uzak ve ulaşılmaz olan
yerler yakın olurken bir yandan da inşa edilen demiryollarıyla kıtaların iç kesimlerinin liman
şehirleriyle bağlantıları kurulur. Böylece değişimden büyük ölçüde bağımsız ve azade olan bu
bölgelerdeki geleneksel yaşam büyük bir değişim geçirir. Bu durum, Sanayi Devrimi'nin seri ve
ucuz fabrika ürünlerini kıtaların en içte ve kenarda kalmış köşelerine kadar ulaştırıp
buralardaki geleneksel üretim tezgâhlarının ortadan kalkmasına; Sanayi Devrimi'nin bu
meydan okumasına karşı buralardaki devletlerin ve toplulukların kısmen kendilerini revize
edip dönüştürmelerine yol açar. Tanzimat dönemiyle hızlandırmış olduğu modernleşme
hamlelerine denizyolları ve demiryollarını da ilave eden Osmanlı Devleti, bu modern araçlar vasıtasıyla ülkenin en ücra köşelerine kadar ulaşmayı hedefler.
Osmanlı tarihi üzerine kıymetli çalışmalarıyla tanıdığımız Prof. Dr. Ali Akyıldız, bu kitabında
İstanbul'u merkeze alarak Osmanlı'nın son dönemlerinde deniz ulaşımının geçirdiği evreleri,
Galata Köprüsü'nün hikâyesini ve Osmanlı topraklarında demiryollarının gelişim sürecini tüm
yönleriyle ele almaktadır.