Anton Pavloviç Çehov (1860-1904) öykü ve oyun yazarıdır. Dünya edebiyatının
klasikleri arasında sarsılmaz bir yeri vardır. Çehov, bir röportajında öncü olmayı
başarabilmiş yazarların anlatım tekniklerini mükemmelleştirdiğine vurgu
yaparak Büyük insanlar bir yerlere doğru giderler ve bizi oraya çağırırlar.
der. Bugün Çehov'un kendisi de sözünü ettiği o öncü yazarlardan birisi olarak
anılmaktadır. O, eserlerinde kahramanlarının iç dünyasındaki değişim sürecini
anlatır. Öykülerinde çok farklı sosyal katmanlardan ve etnik gruplardan seçtiği
değişik yaşlarda bireyleri ve farklı türlerden canlıları resmeder.
Birsen Karaca, Çehov'un ilgiyle okuyacağınız iki uzun öyküsünü bu kitap için
çevirdi: Ateşler ve Çukurda.
*
Öğrenci ellerini ceplerine sokmuş, hareketsiz duruyordu ve gözlerini
ateşlerden ayırmıyordu. Mühendisi dinlemiyordu, bir şeyler düşünüyordu ve
öyle görünüyordu ki, insanın canının ne konuşmayı ne de dinlemeyi istediği
zamanlardaki ruh hali içindeydi.
*
Anneciğim, neden bunu böyle çok seviyorum? Neden bunu bu kadar çok arzu
ediyorum? diye sordu. Kim bu? Nasıl bir şey böyle? Küçücük bir tüy gibi, bir
kırıntı parçası gibi hafif ama onu seviyorum, büyük bir insanı sever gibi
seviyorum. Hiçbir şey yapamıyor, konuşamıyor ama ben onun küçücük
gözleriyle ne istediğini anlıyorum.