20. yüzyılın başından itibaren Orta Asya, jeopolitik önemi, barındırdığı nüfusun kültürel, dinî ve siyasî özellikleri dolayısıyla, Japonya ve Osmanlı İmparatorluğunun dış siyasetinde ortak coğrafî paydalardan biri olmuş, politik ve askerî çıkarları burada kesişmiştir. Her iki taraf, bölgede nüfuz kazanmak ve bölge halklarını kendi yanlarına çekebilmek için çalışmışlardır.
A.B.D., İngiltere, Japonya ve Türkiye Cumhuriyeti resmî arşiv kayıtlarına dayanarak hazırlanan bu çalışma, Türk-Japon ilişkilerine farklı bir açıdan yaklaşmakta, iki ülke tarihinin karanlıkta kalan bir dönemine ışık tutmaktadır. Bu incelemede, iki ülkenin siyasî durumu, Orta Asya ile olan ilgilerinin tarihî arka plânı verilmiş, daha sonra burayla ilgili politikalarını oluştururken temel olarak aldıkları fikrî altyapı, insan unsuru ve propaganda faaliyetlerinin içeriği incelenmiş, tarafların yürüttüğü siyasetin kesişen ve örtüşen noktaları ortaya konmaya çalışılmıştır.
Bu politikaların bir safhası olarak, bir Osmanlı şehzâdesi reisliğinde Hilâfet ihyâ edilerek Orta Asyada bir devlet kurulması projesi de dâhil, kimi zaman iç içe geçmiş gözüken, Pan-İslâmizm, Pan-Türkizm, Pan-Turanizm, Pan-Asyacılık ve Büyük Asyacılık kavramları tarihî süreç içinde incelenmiş, bu akımların Orta Asya halkı ve propagandistler için ne anlam taşıdığı irdelenmiştir.