Poetika, Aristoteles'in en canlı eserlerindendir. Hiçbir eseri zeki bir yorumcular grubunun dikkatini bu eser kadar çekmemiştir. Yine onun eserlerinden hiçbiri bu eseri kadar önemsenerek tartışılmamıştır. Bize aslî ilgi alanlarından alabildiğine uzak olan bir konu üzerine bu küçük fragmandan başka bir şey bırakmamış olsa bile, yine de bu fragmanın yazarını analitik düşünürlerin en büyüklerinden biri olarak kabul etmeliyiz.
Poietike terimi Aristoteles'te birden fazla anlama sahiptir. En genel anlamıyla o, yaşama sanatına ve bilime karşıt olarak yararlı ve güzel sanatları içerir. Poetika'da ise daha dar bir anlam taşır. Güzel sanatlarla kaplamı aynı 'taklit' türüne aittir; ama bu türün tamamı değildir. Renk ve biçim aracılığıyla taklit eden sanatlar ile ses aracılığıyla taklit eden sanatlar arasında bir ayrım yapılır ve ikincisi aşağı yukarı Aristoteles'in plastik sanatlara karşı olarak şiir adını vereceği şeyi karşılar; fakat yalnızca aşağı yukarı, çünkü enstrümental müziği de içine alacak şekilde, ses'i, sedayı da kapsayacak biçimde genelleştirmeli ve dansı oluşturacak şekilde bu genelleştirmeyi daha da ileri götürmeliyiz. O halde müzik ve dansta ortak olan şey, bizim şiir dediğimiz şey ve Aristoteles'in onları tek bir grup içinde birleştirmesine neden olan şey nedir? Aristoteles bunu bize fazla açıklamaz, ama söylemek istediği şey, bu grubu alt dallara bölerken kendisine temel aldığı ilkeler göz önüne alınarak anlaşılabilir. Bu ilkeler, taklit etmede kullanılan araçlar, taklit edilen nesneler ve taklit etme tarzıdır.