Yüce İslam Peygamberi, insani ve beşeri şahsiyet açısından, olağan üstü, en yüce ve eşsiz bir insandır… Yüksek ahlaki hasletleri, aziz insani şahsiyeti, büyük sabır ve tahammül, acılara ve işkencelere aşinalık…. Bir insan için olumlu ve yüce olan bütün özellikler onda toplanmıştır.

Nebi-i Ekrem’in şahsiyetinin boyutlarını, kâmil bir şekilde beyan etmeye ve O büyük insanın gerçek şahsiyetine yakın bir tasvirde dahi bulunmaya hiçbir insanın gücü yetmez….
Tarih boyunca ne öğrendiysek, Âlemlerin Rabbi’nin seçtiği ve bütün Peygamberlerin serveri olan Peygamberimizin, O büyük insanın manevi varlığının, bâtınının ve hakikatinin sayesindedir. Ama bu kadar marifetin bile, onları kemale doğru götürmesini sağlaması, insaniyet kalesini, beşeri tekamülün, zirvesini gözlerinin önüne sermesi ve onları İslâmî vahdet ve o eksenin gücü etrafında toplamaya teşvik etmesi bile bütün Müslümanlar için yeterlidir.
Son Peygamberin varlığı, İslam dünyasının tüm aşklarının ve muhabbetlerinin merkezidir; bütün islami mezheplerin ittihat, ittifak ve uyumunun merkez ve mihveridir. İslam alemini vahdet mihveri, peygamberin yüce varlığı olabilir. Herkesin ortak itikadı, ve tüm insanların duygularının yöneleceği bir noktadır. Bu vahdet için en iyi merkezdir. Hem Sünni, hem Şii herkes bu noktada üzerinde ittihat etmelidir.