Bu çalışmada, ‘abd ile Rab arasındaki en etkili iletişim yollarından biri olan ve “İbadetin özü” olarak değerlendirilen duânın, rubûbiyyet ve ubûdiyyet bağlamında yapıldığında gerçek hükmünü icra edebileceği üzerinde durulmuştur. Rubûbiyyet; mâlikiyeti, izzeti, ihsanı, ikramı, kuvveti, davete icabeti, şefkati, merhameti, terbiye etmeyi ve rızıklandırmayı ifade ederken, ubûdiyyet; zilleti, tazarruyu, tevazuyu, hürmeti, sevgiyi, sığınmayı ifade etmektedir. Aczin, fakrın, ihtiyacın, talebin adı ve maksada ulaşmanın en kestirme yolu olan duânın bu bağlamda yapılmasının önemi Kur’ân’da geçen âyetler ile gösterilmeye çalışılmıştır.
Tevhidî inancın, hayatın her alanında olduğu gibi “İbadetin özü” olan duâda da çok önemli olduğu üzerinde durulmuştur. Zira önceki toplumlardaki yanlış tutumların itikat noktasındaki savrulmaların neticesi olduğu Kur’ân’da geçen kıssalar ile örneklendirilmiştir. Ayrıca Kur’ân’da Rab ismiyle yapılan duâlar ile bu noktaya dikkatler çekilmeye çalışılmıştır.