Hz. Peygamber’in (s.a.s.) yakın çevresinde bulunan ve onun rahle-i tedrîsinden geçen sahâbe nesli İslam Medeniyetinin oluşmasında temel sorumlulukları üstlenmiş ve tarihin her döneminde önemli görülmüştür. İslamî ilimler arasında özellikle hadis ve İslam tarihi alanındaki merkezî konumları onlarla ilgili çeşitli çalışmalar yapılmasına vesile olmuştur. Yazılan eserler müellifin amacına göre pek tabiî olarak farklı muhteva ve yönteme sahip olsa da tarihî sürecin ilerlemesiyle birlikte müstakil bir literatür oluşmuştur. Ülkemiz açısından bakılacak olursa son yıllarda akademik hadisçiliğin gelişmesine ve hadis ilminin farklı dallarında yoğunluğun artmasına rağmen bu literatürün hak ettiği ilgiyi görmediği anlaşılmaktadır. Halbuki sahâbe hakkındaki çalışmalar incelendiğinde oldukça teknik bilgiler içeren bu türün derin araştırmalara konu edilmesi beklenmektedir. Örneğin hadis rivayetinde önemli bir yeri olan sebeb-i îrâd bilgilerinin veya hadis ilminin uzmanlık gerektiren araştırma sahalarından ilelü’l-hadîs ilminin sahâbe literatüründe tatbîki bu çalışmaya değer katmaktadır. Özellikle bu türün temel sorunlarından olan zayıf isnadlı bilgilerin ilgili eserlerde kullanımı sahâbe konusunu çalışanlar için önemli bir soru işareti olmaya devam etmektedir. Benzer şekilde Osmanlı coğrafyasında kaleme alınan sahâbe çalışmaları da yeterince araştırma konusu yapılmamış gözükmektedir. Dolayısıyla bu çalışma sahâbe literatürü alanındaki söz konusu eksiklikleri bir nebze olsun gidermeyi ve bu alanda araştırma yapacak ilim ehline yol göstermeyi amaçlamaktadır.