Sanat alanı (Bourdieu), sanat dünyası (Becker) ve sanat sistemi (Luhmann) kavramları ve bu kavramlara bağlı teori ve metotlar sanat sosyolojisinin demirbaşlarındandır. Her kuram kendine özgüdür: Bourdieu bir yandan sanat alanındaki münferit aktörlerin faaliyetleriyle ilgilenip diğer yandan bu aktörlerin içinde hareket etmek zorunda oldukları mevcut ve egemen yapıları incelerken; Becker sanat dünyalarının nasıl bireylerin eylemleri sayesinde ortaya çıktığını gerekçelendirmeye çalışır. Buna karşın Luhmann aktörleri geçerek sanat sisteminin varlığını nasıl devam ettirdiğini inceler daha çok. Üçünün de Fransız, Anglo - Amerikan ve Alman dil coğrafyalarından birer temsilci oldukları açıktır. Sanata farklı bakışları da zaten farklı teori geleneklerinden yola çıkarak çalışmış olmalarından kaynaklanmaktadır.
Farklı teori geleneklerinin sanat sosyolojisi anlayışlarının açıklanması sayesinde farklı teori eğilimlerinin ve farklı ülkelerin sanat hakkında temel bakış açıları, bilgileri ve izlenimleri açığa çıkmış olur. Sanat sosyolojisi alanında onlardan önce ve sonra teşebbüs edilen incelemelere ve gözlemlere baktığımızda sosyolojinin bu özel alanının sosyolojinin tarihini ve temellerini de içinde barındırdığını görebiliriz, zira sanata yönelimi ne kadar özel olursa beşeri birlikteliğin alanlarını da o kadar çok kapsayacaktır.