İki dünyanın kavşağından öyküler
Çocuk, Lafza-i Celali gördüm demiş, yıldızlarla yazılıydı. Ayın on beşinde olduğu gece, Lafza-i Celali gördüm, pırıl pırıldı, göz kamaştırıcı. Dinleyenler önce ağlamışlar, sonra deliliğine hükmetmişler. Dinleyenlerden dinledim. Üçü ihtiyar, biri genç, diğeri orta yaşlı. Nasıl olur? Kaçık bu yahu! diye söyleniyorlar. Hep aynı alaycı bakış, aynı hayret ve deliliğe hükmetmeler...
Bir çocuk geçti dükkânın önünden. Koştum, ardından bakakaldım. Çocuk gittikçe büyüyor, uzaklaştıkça billurlaşıyordu. Yol uzadı, çocuk büyüdü, büyüdü, göğe uzandı, mekâna sığmıyordu. Saçlarının göğe kavuştuğu yerde Taha ve Yasin okunuyordu
Bir usta yazarın ilk hikâyelerini okumak heyecan verici bir yolculuk Sadık Yalsızuçanların ilk kitabı Şehirleri Süsleyen Yolcu, Yalsızuçanların bugünkü üslubuna ilişkin çok şey ima ediyor. TYB Öykü Ödüllü kitap özgün dili ve anlatımıyla okuyucuyla buluşuyor.