Dil ya kalbin incisidir, parlatır ya da kalbin kömürüdür, karartır.
Bir medeniyetin temelleri önce dil silahıyla vurulur. Dilin her türlü dış saldırıya karşı korunması kültür ve medeniyetin korunmasıyla doğru orantılıdır. Çünkü dil, kültür ve medeniyetin dış tehlike ve saldırılara karşı bir numaralı muhafızıdır. Kültür ve medeniyet, dil sayesinde hem dışa hem de içe karşı kendini koruyabilir. Bir medeniyetin içinde kendisinden olmayan, tamamen dış kaynaklı kelime ve kavramlar; günlük hayatta kullanılıp dilin tesiri alanına girdiği an, o kültür ve medeniyet yavaş yavaş sonunu hazırlıyor demektir.
Bir dil için kelime ve kavram zenginliğinin kendi özünden olması önemlidir. Ama olmazsa olmaz bir diğer önemli mesele de bu kelime ve kavramları özellikle günlük hayatın içine çekmektir. Çünkü hayatın içinde olmayan değer, yok hükmündedir.
“Sekülerleşen Dilimiz ve Kavramlarımız”, dilimizin hem söz olarak özünden uzaklaşıp yabancılaşmasını hem de manen sekülerleşmesini bir sorun olarak görenler için önemli bir kaynak olacaktır.