Batı, sekülerleşme ve rasyonelleşme yoluyla fiziki dünyayı önemli ölçüde fethetmiştir. Üretim ve tüketimde, tarihte eşine rastlanmayan akıl almaz başarılar elde etmiştir. Toplumların maddi açıdan refah düzeyini arttırmış, hatta bazılarının idda ettiği gibi ``Tarihin sonu``na ulaşmıştır. Ancak Batı`nın her türlü kutsalı dışlayarak kalkınması son derece olumsuz gelişmeleride beraberinde getirmiştir. Kültürel çöküntü, aşırı profanlaşma, eko-sistemin tahrip edilmesi, sömürü ve ırkçılığın yaygınlaşması bu olumsuz gelişmelerden bazılarıdır. Burada bizim için önemli olan nokta sosyo-ekonomik gelişmemizi sağlamaya çalışırken Batı`nın izlediği süreci aynen izleyip, izlemediğimizdir.
Elinizdeki bu çalışma sekülerleşmenin olumsuz etkilerini asgaride tutabilecek alternatif gelişme yöntemlerinin bulunabileceği kabulüne dayanır. Aydınımıza düşen görevin insanımızın sahip bulunduğu değerler manzumesini veri alarak o manzumeye uygun gelişme projeleri üretmeleri gerektiği düşüncesini savunmaktadır.