Öyle insanlar varmış ki, onlar fazilette, cömertlikte, fedakârlık ve ihlâsta o derecelere yükselmiş; öylesine saf ve katıksız bir hâlde manevî değerlerin basamaklarına tırmanmışlar ki, melekler onlara bakıp bakıp, Allaha şöyle dua ederlermiş:
- Yarabbi, keşke beni de insan olarak yaratsaydın.
Yine öyle insanlar varmış ki, onlar zulümde, cinayette, kibirde ve küfürde inanılmaz eylemler yapmışlar; kendi şahsî çıkarları ve makamları için hiç çekinmeden tertemiz mâsum insanları acımazca öldürerek, aşağılık ve pis ruhlarını cehennem çukurlarına atmışlardır. Şeytanlar onlara bakıp bakıp, Allaha şöyle dua ederlermiş:
- Yarabbi, iyi ki beni de insan olarak yaratmamışsın.
İşte bu, Şeytanın bilincidir!
Şeytanın hep iyiye musallat olması, iyinin dayanılmaz çekiciliğindendir.
Eğer insan, Muhammedî bilince dayanır, yaslanır ve teslim olursa; Şeytan ona asla musallat olmaz. Olamaz! Çünkü Şeytan, yüce Allahın huzurunda öfkeyle haykırdı:
- Ben insanların çoğunu saptıracağım, ancak inananlara gücüm yetmez.