Zehebî henüz hayatta iken kendi nüshası esas alınarak 739-743 (1338-1342) yıllarında istinsah edilen ve günümüze ulaşan yazma nüshada adı Siyeru aʿlâmi’n-nübelâʾ diye geçen eser çeşitli kaynaklarda Kitâbü’n-Nübelâʾ, Aʿyânü’n-nübelâʾ, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, Siyerü’n-nübelâʾ, Târîḫu’n-nübelâʾ ve Târîḫu’l-ʿulemâʾi’n-nübelâʾ şeklinde kaydedilmektedir. Müellif, Târîḫu’l-İslâm ve vefeyâtü’l-meşâhîri ve’l-aʿlâm adlı hacimli kitabını 726 (1326) yılında tamamladıktan sonra bu eserini kaleme almıştır.On dört cilt halinde yazılan eser Asr-ı saâdet’ten 700 (1301) yılına kadar kırk civarında tabakayı kapsamakta olup müellif eserin ilk cildini Hz. Peygamber’in, ikinci cildini Hulefâ-yi Râşidîn’in hayatına ayırmıştır. Zehebî, bu eserinde Endülüs’ten Çin’e kadar uzanan İslâm coğrafyasında her sahanın en meşhur isimlerini toplamış, bunlar arasında halifeler, melikler, sultanlar, emîrler, vezirler, nakibler, kadılar, kıraat âlimleri, muhaddisler, fakihler, edebiyatçılar, lugatçılar, nahivciler, şairler, dinler tarihçileri, kelâmcılar ve felsefeciler yer almıştır. Ancak biyografisi verilenlerin büyük kısmını muhaddisler teşkil etmektedir. Eserinde her şahsa şöhretine ve ilmî seviyesine göre yer veren Zehebî onların isim, nesep, lakap, künye, nisbe gibi özelliklerini tesbit etmiş, her birinin doğum tarihini, yetişme şekli, hocaları, talebeleri, eserleri, inanç durumu ve vefat tarihini belirtmiş, kimini savunmuş, kimini eleştirmiştir. Biyografisini verdiği râvileri cerh-ta‘dîl açısından değerlendirmiş, bunu yaparken genellikle o şahısla aynı asırda yaşayan güvenilir âlimlerin görüşlerini sıralamış, değerlendirilen kişinin güvenilirlik derecesini belirtirken kendi fikrini “sika, sadûk, suveylih, deccâl, metrûk, kezzâb, mechûl” gibi terimlerle ortaya koymuştur. Rivayetleri Kütüb-i Sitte’de yer alan hadis âlimlerinin bu eserlerden hangilerinde rivayetlerinin geçtiğini rumuzlarla göstermiş, biyografilerinin sonuna rivayet ettikleri hadislerden örnekler koymuş ve bu rivayetleri sened ve metin açısından değerlendirmiştir.