Birinci ve İkinci Dünya Savaşları arasında Ortadoğu'daki Osmanlı kurumlarını ele alan muhteşem bir yeni tarih çalışması. İki savaş arası dönemin umutları ve hayal kırıklıkları Arap dünyasını bugüne dek şekillendirdi. Michael Provence'in merak uyandırıcı biçimde kaleme aldığı Son Osmanlı Kuşağı bugünün okurları için bu dönemi tekrar canlandırıyor. Eugene Rogan, St. Antony College, Oxford Üniversitesi Michael Provence Son Osmanlı Kuşağı'nda Ortadoğu'nun 20 yüzyıl tarihini 100 yıl boyunca çeşitli milletlerin doğuşu veya birtakım fikirlerin yükselişi bağlamında yorumlayan basmakalıp görüşleri bir kenara koyuyor ve iki Dünya Savaşı arasında Ortadoğu'da yaşananları Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemindeki eğitim faaliyetlerinin neticesi olarak ortaya çıkan bir kuşak çerçevesinde ele alıyor. Birinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında sömürgeci ve mandater İngiliz ve Fransız devletlerinin Ortadoğu'ya dayattığı yönetime kıyasla kendilerine daha adil bir yaşam sunan Osmanlı sistemini kaybetmenin sıkıntısını çeken, bu sistemi tekrar tesis edebilmek için çaba gösteren askerlerin, siyasetçilerin ve entelektüellerin mücadelesini canlı bir şekilde aktarıyor. Michael Provence bu hikâyeyi anlatırken Osmanlı hakimiyetinin son dönemi ile sömürge dönemi arasında, kargaşa ve bilinmezliklere gark olmuş bu topraklardaki mülki ve askeri devamlılığa vurgu yaparak milli kimliklerin ve Arap milliyetçiliğinin nasıl bir gelişim süreci içerisinde oluştuğunu ortaya koyuyor ve bugün için Ortadoğu'yla özdeşleşmiş anlaşmazlık tohumlarının nasıl atıldığını gösteriyor. Bütün bir coğrafyada Osmanlı eski subay ve idarecilerinin liderliğinde manda güçlerine karşı halk destekli yürütülen mücadelenin panoramasını çiziyor. Son Osmanlı Kuşağı, modern Ortadoğu tarihini şekillendiren, Osmanlı okullarında eğitim almış son neslin ömürleri boyunca süren mücadelelerini canlı şekilde anlatan bir kitap.