Osmanlı devleti 19. yüzyılda, özellikle de Tanzimat ile birlikte yeniden yapılandırılırken, paşa payesi de bu dönüşümden payına düşeni aldı. Hem Tanzimat (1839-1876) hem de 2. Abdülhamid dönemlerinde (1876-1909) yeni ordunun, mülkiye bürokratlarının en yüksek kadroları ve tehdit altındaki imparatorluğu müdafaa için Londra'ya, Viyana'ya, Paris'e giden diplomatların en önemlileri paşaydılar veya paşa yapıldılar. Unvan neredeyse Osmanlı devletinin yüksek katlarının tamamını ifade eden bir terim halini aldı. Prof. Dr. Olivier Bouquet, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde bulunan ve Osmanlı devletinin son 35 yılında görev yapmış 51.000'den fazla mülki memurun sicillerini içeren Sicill-i Ahval defterlerinde iğneyle kuyu kazarcasına yaptığı çalışmanın sonunda, 282 paşalık bir derleme oluşturmuş. Söz konusu paşaların arşivde yer alan biyografik fişlerini başka kaynaklarla da destekleyerek, Osmanlı 19. Yüzyılına damgalarını vuran paşaları, yani aslında Osmanlı mülkiyesini üç eksende mercek altına yatırıyor: Bu statü grubunu belirleyen ayırt edici özellikleri; onların yetişmesinde belirleyici olan toplumsal ortamı, eğitim çevresini ve dil etkenini; kariyerlerindeki ilk adımlardan mezara kadar meslek ve yaşam güzergahlarını kapsayan bu eksenler Osmanlı devlet bürokrasisinin 1839-1909 arası dönemine ışık tutuyor. Bouquet'nin bu önemli çalışması, Osmanlı tarihinin can alıcı bir dönemine çözümleyici bir bakış yöneltebilmek için sağlam bir zemin sunarken, içerdiği prosopografik bilgiler ve Sicill-i Ahval gibi çok zengin, ama yeterince kullanılmamış bir kaynağı hatırlatmasıyla da ayrı bir değer taşıyor.