Merkezi Washingtonda bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi, 1986da durup dururken, Orta Doğunun Su Sorunu başlıklı bir rapor yayınlar. Raporda, bölgedeki kuraklığın artacağı, nehir debilerinin azalacağı, günlük hayatta suyun petrolden daha değerli olacağı gibi araştırma sonuçlarına yer verilir ve bir de kehanette bulunulur: Nil, Ürdün ve Fırat... Orta Doğuda, gelecekteki bir savaş, mutlaka bu üç nehrin sularının paylaşılmasından çıkacak...
Son yıllarda, uluslararası kamuoyunda sürekli olarak Orta Doğuda bir su kavgası olduğu, bölgede bundan sonraki savaşın petrol yüzünden değil, su yüzünden çıkacağı teması işlenmektedir... Su kullanımı ve paylaşımıyla ilgili ihtilaflar dünyanın her yerinde mevcuttur. Kimse bunların bir savaşın tohumları olduğunu ileri sürmemektedir. Öyle ise, neden Orta Doğuda konunun bir bunalım havası içinde ele alınmasında ısrar edilmektedir? Acaba bölgede su konusu bunalım boyutuna tırmandırılarak, yörenin su sorunu bölgesel bir çerçevede mi çözülmek istenmektedir?
***
Güvenlik kavramının son derece genişlediği günümüz dünyasında; enerji kaynakları ve bunların başında en yaygın şekilde kullanılan petrol, stratejik madde olarak siyasi ve ekonomik ilişkilerde temel belirleyici rolü oynamaktadır. Ancak enerji alanında petrolün alternatifleri çoktur. Oysa hayat kaynağımız olan suyun alternatifi bulunmamaktadır. Yani suyun yerine bir başka madde ikame edilmesi mümkün değildir!