Altı asırlık bir çınar olan Osmanlı Devleti'nin son yüzyılını, yani Tanzimat dönemi ve sonrasını ceza
hukuku uygulaması yönünden ele alan bu kitap, birinci el kaynaklar olan arşiv belgelerine dayanarak konuya
ışık tutmaktadır. Kanunlaştırma faaliyetlerinin hız kazandığı, yerli kanunlar yanında Avrupa ülkelerinden
iktibas edilen kanunların da yürürlüğe girdiği bu dönem, bir taraftan da yeniden biçimlendirilen mahkemeler
teşkilatıyla eski dönemlerden farklılaşmaktadır.
Şer'iyye - nizamiyye mahkemeleri ikiliğinin de görüldüğü bu dönemde ceza hukuku giderek şer'iyye
mahkemelerinin görev alanı olmaktan çıkmıştır. 1958 tarihli Ceza Kânunnamesi'nin tatbikatını daha yakından
görmek üzere elimizdeki bulgulara eğildiğimizde, özellikle şahsi haklar tabir edilen vücut dokunulmazlığına
karşı işlenen suçların cezalandırılması alanında kısas ve diyet kurallarının geçerli olduğunu görmekteyiz.
Bu çalışma, bugünü anlamak için tarihi, özellikle yakın tarihi iyice ve doğru şekilde bilme gereğini
vurgulamakta, bu çerçevede ceza hukukunun, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e doğru bir nevi geçiş dönemi olan
Tanzimat devrindeki uygulamasına ve bu uygulamanın nasıl tepki gördüğüne dair gözlemler yapmaktadır.