Risâle-i Mergûbe - Tevbe Risalesi 1192/1778-79 yılında kaleme alınmış bir eser. Yayınevimiz
daha önce Muhammed Sâdık Efendi'nin Nefsin Şehirleri, Nefs Bilgisi ve Terbiyenâme isimli
üç telifini yayımlamıştı. Sâdık Efendi, Nefsin Şehirleri ile nefsin ilk dört katmanını şehirlere
benzetmiş bu önemli konuyu sembolik bir anlatımla daha dolay anlamamızı sağlamış,
kendimizi bilme ve tanıma yolları açmıştı. Nefs Bilgisi ile bu yolları nefsin bütün katmanlarını
içine alacak şekilde genişletmiş, Terbiyenâme ile de bu yolda nasıl bir hâle ve tavra sahip
olmamız gerektiğini o samimi, içten ifadeleriyle anlatmıştı. Risâle-i Mergûbe - Tevbe Risalesi
Muhammed Sâdık Efendi'nin son telifi. Bu risalede adeta suya atılan taşın suyun yüzeyinde
birbirine açılan halkalar oluşturup varlığını geniş bir alanda duyurması gibi bize nefsin her
hâlinde ve aşamasında yapmamız gereken özeleştiriyi, nefs muhasebesinin inceliklerini
gösteriyor. Öyle ki varlığımızın en küçük kıpırdanışının bile şuurunda olarak onu hakikate,
Allah rızasına ayarlı hâle getirmenin yollarını gösteriyor. Eser, insanı daima dingin ve uyanık
tutan özeleştiri bilincini vermek istiyor.
Eserin bugünlere karşılık gelen çok tarafı var. Adeta herkesin birbirinden şikayet ettiği, ahlâki
düşüşün varlığının neredeyse herkesçe onaylandığı bir çözülme, vurdumduymazlık dönemini
yaşıyoruz. Bireysel olarak önce kendi varlığımızdan başlayarak bir özeleştiriye ve
muhasebeye ne çok ihtiyacımız var. Pişmanlıklar içinde tevbe ederek bizdeki eski/eskimiş
insanı terketmekle, etrafımıza yeni bir hal ve tavırla bakmakla ve bu şuuru hayatımızın her
anına teşmil etmekle görevliyiz. Tevbe Risalesi'nin bu bilincin yollarını açacağına inanıyoruz.