Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, birbirinden binlerce kilometre uzaklıkta ve farklı iklim şartlarına sahip iki bölgede peş peşe savaşmak zorunda kalmıştı:
Trablusgarp ve Balkanlar. Yenilgilerle sonuçlanan bu iki savaşı Batı dünyası da büyük bir ilgiyle takip eder. Avrupa gazeteleri cephelerin her iki tarafındaki muhabirlerin sıcağı sıcağına yolladığı haberler, fotoğraflar ve çizimleri kısa sürede okuyucuyla buluşturur.
İngiliz gazeteci H.C. Seppings-Wright da bu muhabirler arasındadır. 1911'de Trablusgarp'a Central News'un, 1912'de Balkanlar'a The Illustrated London News'un muhabiri olarak gider. Savaşın gerçeklerini ve yaşananları Türklerin cephesinden aktaran Seppings-Wright, önce Trablusgarp'la ve Trablusgarplılarla, sonra da Türklerle kurduğu gönül bağını yazılarında açıkça ifade etmekten kaçınmaz. Muharebe alanlarında ve cephe gerilerinde yaşayarak, ayrıntılı tasvirlerle örülü gözlemlerini kaleme alır. Tasvirleri yazıyla sınırlı değildir: Fotoğraf çeker, karakalem ve suluboya resimler yapar, eskizler çizer.
Trablusgarp ve Balkan Savaşlarında yaşananların teknik anlatımından çok daha fazlasını, bir İngiliz gazetecinin gözünden ve farklı bir bakış açısıyla okumak için...