Karşılaştırmalı edebiyat uzmanı, filozof, denemeci, çeviri kuramcısı ve edebiyat eleştirmeni George Steinerin ilk kez 1961de basılan ve kısa sürede kült eserler arasına katılan Tragedyanın Ölümü adlı çalışması, yayımlanmasının üzerinden tam 50 yıl geçmesine rağmen ortaya attığı çeşitli sorularla güncelliğini hâlâ koruyor.
Steiner, M.Ö. 5. yüzyılda, Atinada en parlak dönemini yaşayan tragedyanın Batı düşünce tarihinin hangi döneminde ve hangi karmaşık nedenlerden ötürü o güçlü soluğunu yitirdiğini araştırıyor. Kassandranın çığlığından Oidipusun sonu gelmez yolculuğuna, Antigonenin isyanından Phaidranın suskunluğuna kadar uzanan bir yelpazede trajik dünya görüşünü, mutlak tragedyayı araştıran yazar, daha sonra incelemesini Elizabeth dönemine, Shakespearee, Racinee ve modern dram yazımına doğru genişleterek ilk başta ortaya attığı sorunun izini çağlar içinde sürüyor. Tragedyanın Ölümü, bu yönüyle Batı tiyatro tarihini olduğu kadar,
Batı düşüncesinin gelişimini ve moderniteye geçişin yol açtığı açmazları da felsefi yönden irdeliyor.