Tüketim toplumu XXI. yüzyılda her şeyi büyük bir hızla tüketirken, farklı hayatların kapılarını okuyucuya açan roman, diğer edebî türlerin önüne geçerek varlığını sürdürmüştür. Karakterleriyle, zengin olay örgüleriyle okuyucuyla arasında derin bir bağ kurmuştur. Romanlar örflerle âdetlerle beslenmiş, insana ait bütün duygularla yoğrulmuştur. Dijital basım tekniklerinin gelişimi, fiber optik kablolarla herkesin tüm dünyaya bağlanması, roman yazarının önünü açmış ve roman üretimini arttırmıştır.
Eski dönemlerde insanlar; halk hikâyesi, destan gibi anlatılarla dinleme ihtiyaçlarını karşılarken günümüzde bu ihtiyaç romanla karşılanır hale gelmiştir. Bu durum halk anlatılarının yok olduğu anlamına gelmemektedir. Sadece aktarım sürecinin değiştiği, anlatıların çağdaş romana malzeme olarak yeniden kurgulandığını göstermektedir. Türk edebiyatında romanın geçirdiği devreler dikkate alındığında yazarların her dönem Türk halk kültürüne ve halk edebiyatına yönelik unsurları romanlarında kullandığı anlaşılmaktadır.
Bu çalışmayla Türk edebiyatında romanın ortaya çıkışı ve ilerleme süreci halk kültürü ve halk edebiyatı unsurları üzerinden incelenmiştir. Folklorun güncellenmesine ve geniş kitlelere ulaşmasına katkı sağlayan Ahmet Ümit ve Buket Uzuner gibi önemli roman yazarlarıyla gerçekleştirilen görüşmelerle onların halk kültürü ve halk edebiyatı unsurlarına bakışı, eserlerinde bu unsurları kullanışlarına yönelik bilinçlilik durumları irdelenmiştir. Kitap folklorcu gözüyle Türk romanının tetkik edilmesi açısından önemli bir envanterdir.
Yazar Dr. N. Gamze Ilıcak, bu çalışmada Türk halk kültürü ve Türk halk edebiyatı unsurlarını araştırmış ve edebî yazımda değerli yazarların romanları üzerinden halk kültürü ve halk edebiyatı unsurlarını nasıl kullandıklarını açıklamaya çalışmıştır.