Cumhuriyet´in ilanının hemen ardından bizzat Atatürk´ün direktifle yeni rejimin öncü kadrolarınca bir ´ana ticaret bankası´ olarak kurulan İş Bankası´nın Cumhuriyet tarihinde kendine özgü bir konumu vardır. Bankanın tarihini, Cumhuriyet´in iktisat politikaları tarihinden, özellikle bankacılık sisteminin gelişme sürecinden ayrı düşünmek neredeyse olanaksızdır. Gerçekten de İş Bankası, Türkler bankacılık yapamaz yargısının egemen olduğu bir dönemde ve son derece güç ekonomik ve toplumsal koşullarda mütevazi bir sermaye ile kuruldu. Kısa sürede yalnızca Türklerin bankacılık yapabileceğini kanıtlamakla kalmadı, ülkenin ekonomik inşasına aktif biçimde katılarak yeni Türkiye´nin oluşumuna katkıda bulundu. Çağdaş bankacılığın ülkemizde kurulup gelişmesinde adeta bir laboratuvar işlevi gördü.